Bence 'mutluluk' çok yönlü birşey.Yani içinde bulunduğum yaşamda doğru yerde olduğumu bilme duygusuyla ortaya çkan birşey gibi. İyi bir insan , iyi bir eğitmen, iyi bir arkadaş... 'mutluluk' başına olumsuz bir olay geldiğinde onunla yüzleşmeyi bilmek de benim için.Bu durumla yüzleştiğimde içimde beliren o güç duygusu onla birlikte gelen olumlamalar da benim 'mutluluk' kavramım içinde..Yalnızca mutlu insanların oldugu bir dünya olsaydı ya da bir yer...Sanırım orda 'güç' duygusu ya da 'başarma' duygusu diye birşey de olmazdı.Yani bu büyük yaratımın içinde hepsi birbiriyle ilintili gibi. Yin ve yang gibi.Her gün özürlü cocuguyla ilgilenen bir anneye rastlıyorum sabahları.Anne bu durumu kabullenmiş ve durumuyla yüzleşmiş, çocugunu büyütüyor,onu her gün kucağında taşıyor.Etrafına öyle iyileştirici bir etki yayıyor ki..
Etrafıma baktığımda kendilerinden geçerek oyun oynayan cocuklar da mutlu, aşıklar da mutlu.. Bütün bunlar çok güzel şeyler ama engelli cocugunu kabullenip onunla yaşayan bir anne, yakınlarından birinin ölümüyle sarsılan bir insan; bence aslolan 'mutluluk' hayatın geneliyle ahenk içinde olmak.Bu cok derin bir yoğunlaşma,ağırlık aynı zamanda rahatlık.Çok büyük bir sükunet de değil mi? Güçlü olmakla ilgili olayların verdiği doyum..'mutluluk' a tek perspektiften bakmayıp lensini genişlettiğin zaman aslında hayata olan yaklaşımın, insanlara olan yaklaşımın da değişiyor. Ve ne yaşarsan yaşa kabullendiğin zaman tam da o zaman 'mutlu bir insan' olmak mümkün.!